TÜRKİYE’DE 1950- 2014 YILLARI ARASINDA SAĞ MUHAFAZAKÂR SİYASETTE YAŞANAN DEĞİŞİM

14 Mayıs 1950’de yapılan seçimle “geleneksel kesim” ile “Anadolu köylüsü”nün birlikte hareket etmesi sonucu Demokrat Parti’nin (DP) meydana getirdiği “sessiz yığın”ların başlatmış olduğu iktidar yürüyüşü büyük bir başarı ile kazanılmıştır. Bu başarı “beyaz ihtilal” olarak tanımlanmıştır. Buna halkın...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Bilgi 2023-12, Vol.25 (2), p.286-321
1. Verfasser: KIRAN, İsmail
Format: Artikel
Sprache:eng
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:14 Mayıs 1950’de yapılan seçimle “geleneksel kesim” ile “Anadolu köylüsü”nün birlikte hareket etmesi sonucu Demokrat Parti’nin (DP) meydana getirdiği “sessiz yığın”ların başlatmış olduğu iktidar yürüyüşü büyük bir başarı ile kazanılmıştır. Bu başarı “beyaz ihtilal” olarak tanımlanmıştır. Buna halkın Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) politikalarına duyduğu tepki neden olmuştur. Böylece “Yeter Söz Milletindir” yaklaşımı halk tarafından karşılık bulmuş ve DP’nin seçimi kazanması ile Türkiye’de iktidar değişikliği beraberinde elit değişimini de getirmiştir. Bu sonuç Şerif Mardin’in ifadesiyle çevrenin merkez üzerindeki zaferidir. Buna karşı çıkanlar ise bunu “karşı devrim” olarak nitelendirmişlerdir. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ise 3 Kasım 2002’de “Yeter Karar Milletindir” söylemi ile yola çıkmış ve “geleneksel dindar” kesim ile “Anadolu kaplanları”nın yaptığı güç birliği sonucu “sessiz devrim” yaparak iktidara gelmiştir. AKP’yi 2014 yılına kadar iktidarda tutan kadrolar elitist değillerdi bu nedenle de kimlik siyaseti yapmamışlardır. Kendilerini Türkiye’nin kültür birikimini korumaları anlamında “muhafazakâr”, modern kurum ve değerleri savunma anlamında ise “demokrat” olarak tanımlanmışlardır. “Muhafazakâr demokrat” kimliğin kabul görmesi bu nedenle olmuştur. Makale nitel araştırma yöntemi kullanılarak yazılmıştır. 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Partinin başlatmış olduğu değişimin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçildiği 10 Ağustos 2014 tarihe kadar Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının sağ muhafazakâr siyasette yaşattığı değişim ile ilgilidir. A general election was held on May 14, 1950, and as a result of the “traditional segment” and “Anatolian peasants” acting together, the power march initiated by the “silent masses” formed by the Democratic Party (DP) was won with great success. This success has been described as the “white revolution”. This was caused by the public’s reaction to the policies of the Republican People’s Party (CHP). Thus, the approach of “Enough is the Word of the Nation” was met by the people and with the DP winning the election, an elite change was also carried out in Turkey along with the change in power. This result, as Şerif Mardin puts it, is the victory of the periphery over the center. Those who opposed it described it as a “counter-revolution”. The Justice and Development Party (AKP), on the other hand, set out with the motto “Enough is the Decision of the Nation” on Novembe
ISSN:1302-1761
DOI:10.54838/bilgisosyal.1346407