Eşref Ali et-Tehânevî’nin “Risâletü’l-katâif mine'l-latâif” Adlı Risâlesi Bağlamında Latâife Dair Görüşleri
İslâm’ın Hindistan’a girmesinden sonra günümüze kadar birçok âlim ve sûfî yetişmiş ve kendilerinden sonraki nesillere bilgi ve tecrübelerini aktararak İslâm düşüncesinin gelişmesine yardımcı olmuşlardır. Nitekim Hindistan’ın manevi mimarlarından biri olan Eşref Ali et-Tehânevî yaşadığı dönemde ve co...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi 2021-12, Vol.12 (2), p.357-382 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | eng |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | İslâm’ın Hindistan’a girmesinden sonra günümüze kadar birçok âlim ve sûfî yetişmiş ve kendilerinden sonraki nesillere bilgi ve tecrübelerini aktararak İslâm düşüncesinin gelişmesine yardımcı olmuşlardır. Nitekim Hindistan’ın manevi mimarlarından biri olan Eşref Ali et-Tehânevî yaşadığı dönemde ve coğrafyada Müslüman toplumun kültür mirasına katkı sağlamış önemli bir şahsiyettir. Çiştiyye tarîkatının Sâbıriyye kolundan icazet sahibi bir mürşid olan Tehânevî, yaşamış olduğu mîladî 20. asır Hindistan tasavvufunun bünyesine bulaşmış virüsleri, bid’at ve hurafeleri temizleme ve aynı zamanda sahih bir tasavvuf anlayışının hangi temellere oturması gerektiğini beyan etmeye çalışmıştır. İslâmî ilimlere vakıf bir âlim ve aynı zamanda bir sûfî olan Tehânevî, tasavvufun doğru anlaşılıp uygulanabilmesi için 2000’den fazla esas belirlemiş ve böylece hem tasavvufa uzak duran fukahâya hem de şeriattan uzaklaşıp bid’at ve hurafelere dalan sözde bazı tarîkat ehline doğru davranışı gös-termeye çalışmış ve bunda büyük oranda muvaffak olmuştur. Bu uğurda verdiği hizmet ve gösterdiği gayretleri sebebiyle daha sonraları Hakîmü’l- ümme (ümmetin doktoru) lakabıyla anılmıştır. 20. yüzyılda Hind alt kıtasında Müslümanların uyanması, sünnetin ihyası ve tasavvufun savunucusu olarak bilinen Tehânevî, İslâmî ilimlerin her alanında eser kaleme almış, risalelerle birlikte 800’e yakın hayret verici büyük bir kütüphane bırakmıştır. Onun çağdaşı olan ve ondan sonra yaşayan Zahid Kevserî, Abdulfettah Ebu Ğudde ve Ebu’l-Hasan Ali en-Nedvî gibi âlimler Tehânevî’den övgüyle bahsetmişlerdir. Bu çalışmanın temel amacı, Hindistan tasavvufunda etkin rol oynayan Eşref Ali et-Tehânevî’nin, Risâletü’l-Katâif Minel-Latâif adlı risâlesi bağlamında latâife dair görüşlerini analiz etmektir. Tehânevî’nin Risâletü’l-ketâif minel-letâif adlı risâlesi tefsir, hadis, fıkıh, tasavvuf gibi konuları içeren Bevâdirü’n-nevâdir adlı eserin içerisinde yer almaktadır. Tehânevî, araştırmamız konusu olan risâlesinde sûfîlerin görüşlerini kelam ve felsefe gibi farklı alanlardaki bilim dalları ile mukayese ederek izah etmeye çalışmıştır. Söz konusu ilim dallarına karşı aklî ve naklî deliller getirerek sûfîlerden yana fikir beyan etmiştir. Tehânevî, tabip ve mütekellimînin, insanın bütün cüzlerinin maddeden mürekkep olduğunu söylerken sûfî ve hükemânın ise bütün cüzlerinin maddi olmadığı fikrini savunduklarını belirtmiştir. Ayrıca hükemâ, sadece nefs-i nâtıkanın maddi olmadığını savunurken sûfîlerin ise, maddi olmayan cüzle |
---|---|
ISSN: | 2667-7075 |
DOI: | 10.51605/mesned.898526 |