Oryantalist Literatürde İslâmî Rivayetlerin ‘Kurgusallığı’ Meselesi
İslâm kültüründe isnad sistemi ile rivayet, söz ve yazı vasıtasıyla bilginin nesilden nesle aktarılma ortamıdır. Öncelikleri ve sıhhat kriterleri farklı olsa da hadis, siyer ve tarih rivayetleri geçmişten haber verme yönüyle ortaktır. Aktarım süreçlerinde rivayetin yeniden tahkiye edilmesi sebebiyle...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi 2023-09, Vol.23 (2), p.883-912 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | eng |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | İslâm kültüründe isnad sistemi ile rivayet, söz ve yazı vasıtasıyla bilginin nesilden nesle aktarılma ortamıdır. Öncelikleri ve sıhhat kriterleri farklı olsa da hadis, siyer ve tarih rivayetleri geçmişten haber verme yönüyle ortaktır. Aktarım süreçlerinde rivayetin yeniden tahkiye edilmesi sebebiyle olay anlatımlarında edebî üslup, detaylı ve abartılı tasvirler veya tarihî vakıayla uyumsuzluk görülebilir. Bu durumu yansıtan örnekler, oryantalist literatürde İslâmî rivayetleri edebî kurgu gibi ele alan bir dizi çalışmaya konu olmuştur. Rivayetlerde ‘muhtevanın gerçek dışılığının üsluptan anlaşılabileceği’ne dair araştırmalar teması 20. yüzyılın başlarında tarihsel eleştiri yöntemleri çerçevesinde yürütülürken, 60’lı yıllarda motif-tema kavramları, 90’lardan itibaren ise kurgu kavramı çerçevesinde ele alınmıştır. Bu makalede, bu temanın oryantalist literatürde isnad zinciri benzeri bir devamlılıkla nasıl geliştiği incelenmiştir. İslâmî rivayetleri kurgu/sallık çerçevesinde ele almanın gerek kavramın muhtevası gerekse hadis, siyer ve tarih literatürünün mahiyeti açısından uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
İslam kültüründe rivayet, isnad sistemi ve söz ve yazı vasıtasıyla bilginin nesilden nesle aktarılma ortamıdır. Öncelikleri ve sıhhat kriterleri farklı olsa da hadis, siyer ve tarih rivayetleri geçmişten haber verme yönüyle ortaktır. Aktarım süreçlerinde rivayetin yeniden tahkiye edilmesi sebebiyle olay anlatımlarında edebî üslup, detaylı ve abartılı tasvirler veya tarihî vakıayla uyumsuzluk görülebilir. Bu durumu yansıtan örnekler, oryantalist literatürde İslâmî rivayetleri edebî eser gibi ele alan bir dizi çalışmaya konu olmuştur. Rivayetlerde ‘muhtevanın gerçek dışılığının üsluptan anlaşılabileceği’ teması 20. yüzyılın başlarında tarihsel eleştiri yöntemleri çerçevesinde işlenirken, 60’lı yıllarda motif-tema kavramları, 90’lardan itibaren ise kurgu kavramı çerçevesinde ele alınmıştır. Bu makalede, bu temanın oryantalist literatürde isnad zinciri benzeri bir devamlılıkla nasıl geliştiği ve kurgu kavramının edebiyat teorileri açısından İslâmî rivayetler için ne derece uygun olduğu incelenecektir.
Determining the fictionality of a narration based on the literary style of a given text is one of the main topics of orientalist studies. The claim that ‘certain narrative techniques indicate factual invalidity of content’ goes back to 120 years earlier. Due to changes in Western literary theories, it appears in a different form concept in every period. At the |
---|---|
ISSN: | 1303-9199 |
DOI: | 10.33415/daad.1308926 |