Alî Nazîf’in Miftâhu’l-Bedâyi’den Tercüme ve Telif Yoluyla Ürettiği Belâgate Dair Eserler
Fars edebiyatında edebî sanatlar ve bazı şiir terimlerini ele alan eser yazma geleneği Râdûyânî (öl. 507/1114’ten sonra)’nin Tercümânü’l-Belâga’sı ile başlayıp Reşîdüddîn Vatvât (öl. 573/1177)’ın Hadâiku’s-Sihr fî Dekâiki’ş-Şi‘r adlı eseri ile önemli bir merhaleye ulaşmıştır. Vatvât’ın eseri konuyla...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Humanitas (Namık Kemal Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi) 2024-03, Vol.12 (23), p.21-40 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | eng |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Fars edebiyatında edebî sanatlar ve bazı şiir terimlerini ele alan eser yazma geleneği Râdûyânî (öl. 507/1114’ten sonra)’nin Tercümânü’l-Belâga’sı ile başlayıp Reşîdüddîn Vatvât (öl. 573/1177)’ın Hadâiku’s-Sihr fî Dekâiki’ş-Şi‘r adlı eseri ile önemli bir merhaleye ulaşmıştır. Vatvât’ın eseri konuyla ilgili kendisinden sonra yazılan eserlerin temel başvuru kaynakları arasında yerini almıştır. Vahîd-i Tebrîzî’nin Miftâhu’l-Bedâyi isimli eseri de Vatvât’ın eserinin tesiriyle edebî sanatlar ve bazı şiir terimleri üzerine kaleme alınan eserlerdendir. Bu eser, 19. yüzyılın ikinci yarısı ile 20. yüzyılın ilk yarısında yaşamış müelliflerden Alî Nazîf tarafından Tercüme-i Miftâhu’l-Bedâyi adıyla 1300/1882-83 yılında Türkçeye tercüme edilmiştir. Alî Nazîf, altı sene sonra bu tercümesini esas alarak Zînetü’l-Kelâm adlı eserini yazmıştır. Zînetü’l-Kelâm’da daha önce yazdığı tercümesine bazı eklemelerde bulunmuş ve tercümenin bazı kısımlarını eksiltmiştir. Her iki eser detaylı olarak analiz edildiğinde Zînetü’l-Kelâm’ın müstakil bir telif olmaktan ziyade daha önce yazılan tercümeden üretilen bir telif olduğu görülmektedir. Osmanlı telif geleneğinde başka dilden bir eserin Türkçeye aktarılması esnasında kaynak metne ilaveler yapma ve kaynak metinden eksiltme veya özetlemelerde bulunma geleneği çokça başvurulan bir usuldür. Söz konusu eserlerin tercüme addedilmesi yeterli olmadığından araştırmacılar tarafından bu eserleri ifade etmek için telif-tercüme terimi önerilmiştir. Alî Nazîf’in Zînetü’l-Kelâm’ı da telif-tercüme görünümüne sahip bir eserdir. Ancak bu eser, doğrudan kaynak bir metin yerine müellifin daha önce Miftâhu’l-Bedâyi üzerine yazdığı tercümesinden üretilmesi yönüyle tercümeden telif mahiyetindedir. Temelde bu hususları ele alan çalışmamız, iki bölümden müteşekkildir. Çalışmanın birinci bölümünde yaşadığı yüzyıl ve vefat tarihi konusunda kaynaklarda birbirinden farklı tarihler öne sürülen Vahîd-i Tebrîzî’nin yaşadığı zaman dilimi çeşitli karinelerden hareketle tespit edilmeye çalışılmış ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Yine bu bölümde Alî Nazîf’in de hayatı ve eserlerine de kısaca değinilmiştir. İkinci bölümde ise Miftâhu’l-Bedâyi tercümesinde uygulanan yöntem ve bu tercümeden üretilen telif bir eser olması yönüyle Zînetü’l-Kelâm üzerinde durulmuştur.
The tradition of writing works on literary arts and some poetic terms in Persian literature has began with Raduyani’s Tercüman al-Balaga and reached an important stage with Rashid al-Din Vatvat’s Hadaik |
---|---|
ISSN: | 2147-088X |
DOI: | 10.20304/humanitas.1389712 |