Herkesin Dilinde Olan Zayıf Söylem: Temsilcilik ve Kavramcılık Karşısında Fahreddin er-Râzî
Bu araştırma, İbn Sînâcı ve İbn Sînâ-sonrası temsilciliğe ve kavramcılığa yönelik Fahreddin er-Râzî’nin tutumunun g mini, onu bu gibi öğretilere karşı giderek daha çok şüpheye düşüren nedenleri irdelemeyi amaçlamaktadır. İbn Sînâ’nın temsilciliğine göre bilgiye, zorunlu olarak, bilgi nesnelerinin ma...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Nazariyat İslam Felsefe ve Bilim Tarihi Araştırmaları Dergisi (Journal for the History of Islamic Philosophy and Sciences) 2023-10, p.65-107 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | eng |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Bu araştırma, İbn Sînâcı ve İbn Sînâ-sonrası temsilciliğe ve kavramcılığa yönelik Fahreddin er-Râzî’nin tutumunun g mini, onu bu gibi öğretilere karşı giderek daha çok şüpheye düşüren nedenleri irdelemeyi amaçlamaktadır. İbn Sînâ’nın temsilciliğine göre bilgiye, zorunlu olarak, bilgi nesnelerinin mahiyetleriyle özdeş olan zihnî suretler aracılık eder. İbn Sînâ-sonrası bazı düşünürler, zihnî suretleri mahiyetleri açısından nesnelerden farklı olarak, onların yalnızca birer imgeleri olarak dikkate alıp bu açıklamayı yeniden biçimlendirirler. Râzî her iki yaklaşımı da eleştirir. Varlığın eş sesli olmayışına dayanarak İbn Sînâcı temsilciliğin iki kurucu öncülünü (zihnî varlığın ayrılığını ve saf mahiyetin varoluşsal farksızlığını) reddettiği gibi, İbn Sînâ’nın teorisinin sonuçlarından birine (mahiyetlerin zihin-dışı lazımlarını bilmenin imkânsızlığına) dayanarak temsilciliğin kendisini de reddeder. Râzî başlı başına temsilciliğe karşı olarak, temsilciliğin öncüllerinden birinin (bilgi bilende yerleşik olan, izafî-olmayan belirli bir araz gerektirir) yeterince yeterince gerekçelendirilmediğini iddia eder ve ayrıca bilginin tamamen izafet olduğuna ilişkin kendi teorisine dayanarak burhanî açıdan yanlış olduğunu ileri sürer. İbn Sînâ’nın kavramcılığı şeylerin üç sınıfıyla ilgilidir; var olmayan bilgi nesneleri, basit mahiyetlerin tanımsal parçaları ve ikincil akledilirler (mantıksal nitelikler). İbn Sînâ-sonrası kavramcılar Şeyh’i aşarak, üçüncü sınıfı sadece mantıksal nitelikleri değil varlık, birlik, şeylik, kipler ve genel olarak izafetler gibi nitelikleri de içerecek şekilde genişletir. Râzî’nin var olmayan bilgi nesneleri konusunda kavramcılığa yönelik saldırısı, hem varlığın kaplam bakımından sınırsız olduğu şeklindeki genel öncülü hem de hayal nesnelerinin zihin-dışında var olmayan mahiyetlere sahip olduğu şeklindeki özel öncülü eleştirir. Râzî ayrıca (mütekabiliyet argümanı, zihnin ortadan kaldırılması argümanı gibi) genel olarak kavramcılığa karşı olan argümanlar da geliştirir. |
---|---|
ISSN: | 2148-8088 |
DOI: | 10.12658/Nazariyat.9.2.M0212 |