Perkütan nefrolitotomi: 119 renal ünitede sonuçların değerlendirilmesi

Perkütan nefrolitotomi (PNL) 1976'dan itibaren böbrek taş cerrahisinde minimal invaziv yöntem olarak uygulanmaktadır. Açık cerrahi gelişmiş ülkelerde sadece seçilmiş vakalarda tercih edilmektedir. Son 20 yıl içinde üriner taşların %95-98'i, PNL'nin Extracorporeal Shock Wave Lithotrips...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Türk üroloji dergisi 2004, Vol.30 (3), p.313-319
Hauptverfasser: KALE, Metin, TURGUT, Mehmet, CAN, Cavit, ÖZYÜREK, Yusuf, YENİLMEZ, Aydın
Format: Artikel
Sprache:tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Perkütan nefrolitotomi (PNL) 1976'dan itibaren böbrek taş cerrahisinde minimal invaziv yöntem olarak uygulanmaktadır. Açık cerrahi gelişmiş ülkelerde sadece seçilmiş vakalarda tercih edilmektedir. Son 20 yıl içinde üriner taşların %95-98'i, PNL'nin Extracorporeal Shock Wave Lithotripsy (ESWL) ve üreterorenoskopi (URS) gibi diğer tedavi metodlarının birlikte kullanılmasıyla, invaziv olmayan veya minimal invaziv yöntemle tedavi edilmektedirler. Bu çalışmada 119 renal ünitedeki PNL sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlandı. Nisan 1999 ile Şubat 2003 arasında 72'si erkek ve 43'ü kadın, yaşları 9-71 yıl (ortalama 41,72 yıl) olan 111'i tek, 4'ü iki taraflı böbrek taşlı hastaya PNL yapıldı. 119 renal ünitenin 62'si sağ, 57'si sol tarafta idi. Toplam 10 hastada böbrek taşı ile üreteropelvik bileşke (UP) darlığı birlikteliği nedeniyle endopiyelotomi yapıldı. Ayrıca hidrokalikse eşlik eden taşlı 3 hastaya da infundibulotomi yapıldı. Tüm hastalar ameliyat sonrası erken dönemde antegrad piyelografi ile değerlendirildiler. Antegrad piyelografide 4mm'den büyük rezidiv taş saptanan hastalar ek girişimler (re-PNL, ESWL, URS) yapıldı. Uzun dönem takipler idrar tahlili ve kültürünün yanı sıra, intravenöz ürografi ve/veya dinamik sintigrafi ile yapıldı. Tek seans PNL sonrası taşsızlık oranı %70,58 idi. 4 mm'den küçük parçalar klinik önemsiz olarak değerlendirildiğinde (KÖR) başarı oranı %82,35'e yükseldi. Bu oran; PNL tekrarı, üreteroskopi ve ESWL gibi ek girişimlerden sonra %88,23'e kadar yükseldi. Genel komplikasyon oranı %22,68 (27/119) idi. Bu komplikasyonlar 18 hastada kan transfüzyonu, 5'inde hidrotoraks, 1'inde hidroabdomen idi. Ayrıca şiddetli kanama nedeniyle ameliyatın ertesi günü 1 hastada nefrektomi yapıldı. Bir hasta da ameliyattan 4 saat sonra miyokard infarktüsünden kaybedildi. Yine 1 hastada uygun olmayan sarf malzemesi nedeniyle PNL yapılamayıp piyelolitotomiye geçildi. Ortalama 10,8 aylık takip döneminde (3-40 ay) geç komplikasyon görülmedi. Cerrahi tedavi gerektiren tüm böbrek taşlarında PNL güvenli ve etkin bir tedavi yöntemdir. Ameliyatın başarısını en üst düzeyde tutmak için, ameliyat esnasında kullanılan sarf malzemelerin daima yedekleri bulundurulmalıdır. Ayrıca olası komplikasyon durumunda anjiyografi cihazının fonksiyonel olduğu, anjiyografi bölümünden ameliyat öncesi kontrol edilmelidir. Introduction: Percutaneous nephrolithotomy (PNL) has been performed as a minimally invasive method of kidney stone surgery since 1976. Open surgery was preferred on
ISSN:1300-5804