Ses temelli ilk okuma yazma eğitiminde <ğ> nin öğretimiyle ilgili yaşanan sorunlar
Türk abecesinde bulunan , ses değeri taşımayan ancak söyleyişte önemli işlevler üstlenen ayırıcı nitelikli bir harftir. Fakat geleneksel olarak Millî Eğitim Bakanlığınca bu harfin bir ünsüz sese karşılık geldiği kabul edilmektedir. İlk okuma yazma öğretimi, Türkçe, Türk Dili ve Edebiyatı derslerinin...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Egitim ve Bilim 2021-02, Vol.46 (206), p.181-212 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Türk abecesinde bulunan , ses değeri taşımayan ancak söyleyişte önemli işlevler üstlenen ayırıcı nitelikli bir harftir. Fakat geleneksel olarak Millî Eğitim Bakanlığınca bu harfin bir ünsüz sese karşılık geldiği kabul edilmektedir. İlk okuma yazma öğretimi, Türkçe, Türk Dili ve Edebiyatı derslerinin izlenceleri, uygulamaları ve sınavları bu kabule göre biçimlendirilmektedir. Bu durum, uygulama bakımından alan yazında otuz yıldır dile getirilen ve özellikle 2006 yılında ses temelli ilk okuma yazma öğretimi yöntemine geçilmesiyle derinleşen birçok sorun yaşanmasına yol açmaktadır. Bu araştırmada katılımcıların ilk okuma yazma öğretimiyle ilgili bilgi birikimlerini ve deneyimlerini, temel sesbilim ve yazıbilim yeterliliklerini betimlemek; nin öğretiminde yaşadıkları sorunları geniş bir düzlemde bütüncül bir biçimde irdelemek ve uygulamaya yönelik birtakım öneriler geliştirmek amaçlanmıştır. Bu doğrultuda olgubilimsel araştırma yöntemi çerçevesinde Yozgat ili Merkez ilçesinde bulunan dört ayrı ilkokulda görev yapan otuz dokuz sınıf öğretmeniyle görüşülmüş; onlardan ilk okuma ve yazma öğretimi, sesbilim, yazıbilim ve nin öğretimiyle ilgili çeşitli sorulara yanıt vermeleri istenmiştir. Toplanan verilerin içerik çözümlemesi sonucunda katılımcıların sesbilim ve yazıbilimin temel kavramları ile nin ses değeri hakkında bir dizi yanlış bilgi ve kavram yanılgısına sahip olduğu; buna koşut olarak nin öğretiminde çoğunlukla güçlük çektikleri, sesbilimsel ve yazıbilimsel açıdan geçerlilik taşımayan birtakım etkinliklerle bu güçlükleri aşmaya çalıştıkları saptanmıştır. Ayrıca katılımcıların konuyla ilgili dile getirdiği önerileri değerlendirilmiştir.
Bu araştırma, öğretmenlerin nin öğretimiyle ilgili deneyimlerini bağımsız bir konu olarak ele almasıyla öne çıkmakta ve ses temelli ilk okuma yazma öğretiminde sesbilimsel bulgulardan yararlanılması gerekliliğinin altını çizmektedir. |
---|---|
ISSN: | 1300-1337 |
DOI: | 10.15390/EB.2020.9222 |