RUSYA’DA DEĞİŞMEYEN DEVLET İDEALİ
Genel olarak Rus tarihi incelendiğinde, devletin önceliği ile ilgili güçlü bir eğilimin varlığına rastlanmakta ve devletin kutsiyetine dair belirgin bir politik tavırdan bahsedebilmek mümkün hale gelmektedir. Knezlikten Çarlık Dönemi’ne, Sovyetler Birliği’nden günümüze değin, bu eğilimin ve tavrın k...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2022-12, Vol.24 (2), p.639-656 |
---|---|
Hauptverfasser: | , |
Format: | Artikel |
Sprache: | eng |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Genel olarak Rus tarihi incelendiğinde, devletin önceliği ile ilgili güçlü bir eğilimin varlığına rastlanmakta ve devletin kutsiyetine dair belirgin bir politik tavırdan bahsedebilmek mümkün hale gelmektedir. Knezlikten Çarlık Dönemi’ne, Sovyetler Birliği’nden günümüze değin, bu eğilimin ve tavrın korunduğu ve sürdürülmeye çalışıldığı görülmektedir. Vladimir Putin Dönemi’ne baktığımızda ise devletin önemine ilişkin bu anlayışa “Rusya Ruslarındır” politik duruşunun da uyumlaştırılarak eklendiği gerçekliğiyle karşılaşılmaktadır. 2000’li yılların başında başlayan iktidarında Putin, bu eklemeyi farklı boyutları da göz önünde bulundurarak yapmaya ve kendi devlet anlayışını inşa etmeye çalışmıştır. Birçok açıdan Rusya Federasyonu’nda yeni bir dönemi başlatan Putin, devleti koruyan ve devletin güvenliğini birincil öncelik olarak ele aldığı siyaset tarzıyla sıradan bir siyasetçi olmanın oldukça ötesine geçmiştir. Zira çeyrek asra yakın bir süredir iktidarda bulunan Putin, kendisi gibi düşünen bir avuç elitle birlikte yine devleti kutsallaştıran birtakım ideal ve ilkeler belirlemiş, bu ideal ve ilkeleri benimsemeyen herkes için Rusya Federasyonu’nda yaşamayı âdeta zorlaştırmıştır. Tarihsel geçmişine paralel bir biçimde Putin de “Büyük Devlet” olma idealini devlet politikası haline getiren bir devlet adamı olmaya çalışmıştır. İktidarı devraldığı 2000 yılından sonra hızlı bir ekonomik toparlanma içerisine giren Rusya’da, toplumsal ölçekli sorunlar kısmen de olsa ertelenmiştir. Ekonomik iyileşmenin yarattığı görece refah ortamında ertelenen sorunlar, daha kökleşmiş ve büyümüş bir halde yeniden ortaya çıkmıştır. Demokrasi, özgürlük ve insan haklarıyla ilgili ortaya çıkmaya başlayan ihlaller ve hukuka aykırı uygulamalar, toplumun önemli bir bölümü tarafından eleştirilir olmuştur. Bu çalışmada da Rusya’nın tarihsel sürecinde “devlet” olgusunun nasıl yer bulduğu, nasıl algılandığı ve devlete dair geliştirilen kutsal bakışın kökeninin neler olduğu sorusu üzerinde hareket edilmektedir. Ardından çalışmanın asıl konusunu Rusya Federasyonu’nda “devlet”in anlamı, önemi ve karşısında talîleşebileceklerin neler olduğu ilgili argümanlar literatür eşliğinde incelenmekte ve kuramsal çerçeve de bu sorular eşliğinde oluşturulmaya çalışılmaktadır.
When the Russian history is examined in general, there is a strong tendency about the priority of the state and it becomes possible to talk about a clear political attitude about the sanctity of the state. It is seen that this tendency and at |
---|---|
ISSN: | 1305-7766 2587-2451 |
DOI: | 10.26468/trakyasobed.1075781 |