Feminizm Ekseninde Türk Müziğinde Bir Temsiliyet: Kanto Örneği

Feminizm, kadınların içtimai hayattaki rolünü, haklarını genişletmeye çalışan, cinsiyet hiyerarşisini sona erdirmeyi hedefleyen bir düşünce hareketidir. Aynı zamanda kadınlara ve erkeklere fırsat eşitliği tanıyan bir eğilimdir. Bu çerçevede Feminizm, kadınların içinde bulunduğu durumu olumlu anlamda...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Turkish Academic Research Review - Türk Akademik Araştırmalar Dergisi [TARR] 2024-08
1. Verfasser: Kaptan, Merve Nur
Format: Artikel
Sprache:tur
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
container_end_page
container_issue
container_start_page
container_title Turkish Academic Research Review - Türk Akademik Araştırmalar Dergisi [TARR]
container_volume
creator Kaptan, Merve Nur
description Feminizm, kadınların içtimai hayattaki rolünü, haklarını genişletmeye çalışan, cinsiyet hiyerarşisini sona erdirmeyi hedefleyen bir düşünce hareketidir. Aynı zamanda kadınlara ve erkeklere fırsat eşitliği tanıyan bir eğilimdir. Bu çerçevede Feminizm, kadınların içinde bulunduğu durumu olumlu anlamda değiştirmeyi amaçlayan bir hareket olarak karşımıza çıkmaktadır. Temelde kadın ve erkek eşitliğine odaklanan Feminizmin sanat dallarını etkilediği gibi müzik sahasını da etkilediği bilinmektedir. Bu bağlamda bestekârlık, yorumculuk/icracılık, kompozitörlük gibi kadınların yer aldıkları etkinliklere odaklanan Feminist müzik bilimine göre müzik, toplumsal hayatın bir bildirisi ya da bir ürünü olarak tanımlanmaktadır. Araştırmanın ekseninde yer alan kanto türü de feminist müzik biliminin bir bildirisi ya da bir ürünü olarak düşünülebilir. Çünkü kanto türü kadın ile özdeşleşen ve dolayısıyla kadın kimliğini ortaya çıkaran bir türdür. Bu tür ortaya çıktığı yıllarda tuluat tiyatrolarının tamamlayıcı unsuru ve müzik ve dansın bir arada olduğu bir tür olarak dikkat çekmektedir. Kantoyu ilk icra eden kişiler ise kadınlardır. Bu doğrultuda kanto icrasında kadınların ön planda olduğunu söylemek mümkündür. Fakat kanto icra edenlere ve kantoya eşlik edenlere bakıldığında gayrimüslim kadınlar olduğu görülmektedir. Bu durum münhasıran 19. yüzyılda Osmanlı’da sahneye çıkmanın Müslüman kadınlara yasak olması, toplumun ataerkil bir yapıya sahip olmasından dolayı kadınların ikinci planda kalması ve sanat yaşamlarının kısıtlanması ile açıklanmaktadır. Bu sebeplerden ötürü kadınların müzik sahasında arka planda kaldığı ya da çalışmalarının sınırlı olduğu belirtilmektedir. Başka bir ifadeyle kadınlar, erkek hegemonyasının etkisiyle küçümsenmektedir. Ancak Cumhuriyet dönemiyle beraber gayrimüslimlerin yanı sıra Müslüman kantocular da sahneye çıkmaya başlamışlardır. Bu minvalde gayrimüslim ya da Müslüman kadınlar tarafından icra edilen kantonun kadınlara erkekler gibi müzik icrasında eşitlik ve özgürlük imkânlarını tanıdığını ifade etmek mümkündür. Ayrıca mezkûr dönemde kanto türünde bazı değişimler söz konusudur. Bu değişimlerin başında plaklara kantolar da dahil olmak üzere muhtelif türde eserlerin kaydedilmesi gelmektedir. Bu dönemde plak kayıtlarında kadın okuyucuların sayısında da artış gözlenmektedir. Bunun yanı sıra plak kayıtlarında erkek okuyuculara da rastlanmaktadır. Özellikle 1920’li ve sonraki yıllarda kanto tango, rumba, çarliston, revü gibi türlerle bütünleşerek icra ed
doi_str_mv 10.30622/tarr.1505391
format Article
fullrecord <record><control><sourceid>crossref</sourceid><recordid>TN_cdi_crossref_primary_10_30622_tarr_1505391</recordid><sourceformat>XML</sourceformat><sourcesystem>PC</sourcesystem><sourcerecordid>10_30622_tarr_1505391</sourcerecordid><originalsourceid>FETCH-crossref_primary_10_30622_tarr_15053913</originalsourceid><addsrcrecordid>eNqVjrEOgjAURRujiUQZ3fsDYGmFBEcJxMS4sTeoJXkBinllgQ9x9UfY8MNUwuDqdE9uznAI2XjMFSzgfNtkiK7nM1-E3oxYPGDc4SEX8x9eEtsYuDDBdoIJn1skSlQFGrqKxoVRGvRN0XTosaDnoe_g9RyfAyBNVWWghFY1e3rKdFPT4YFafYw1WeRZaZQ97Yo4SZxGR-eKtTGocnlHqDJspcfkGCu_sXKKFf_6b7rcSmE</addsrcrecordid><sourcetype>Aggregation Database</sourcetype><iscdi>true</iscdi><recordtype>article</recordtype></control><display><type>article</type><title>Feminizm Ekseninde Türk Müziğinde Bir Temsiliyet: Kanto Örneği</title><source>DOAJ Directory of Open Access Journals</source><creator>Kaptan, Merve Nur</creator><creatorcontrib>Kaptan, Merve Nur</creatorcontrib><description>Feminizm, kadınların içtimai hayattaki rolünü, haklarını genişletmeye çalışan, cinsiyet hiyerarşisini sona erdirmeyi hedefleyen bir düşünce hareketidir. Aynı zamanda kadınlara ve erkeklere fırsat eşitliği tanıyan bir eğilimdir. Bu çerçevede Feminizm, kadınların içinde bulunduğu durumu olumlu anlamda değiştirmeyi amaçlayan bir hareket olarak karşımıza çıkmaktadır. Temelde kadın ve erkek eşitliğine odaklanan Feminizmin sanat dallarını etkilediği gibi müzik sahasını da etkilediği bilinmektedir. Bu bağlamda bestekârlık, yorumculuk/icracılık, kompozitörlük gibi kadınların yer aldıkları etkinliklere odaklanan Feminist müzik bilimine göre müzik, toplumsal hayatın bir bildirisi ya da bir ürünü olarak tanımlanmaktadır. Araştırmanın ekseninde yer alan kanto türü de feminist müzik biliminin bir bildirisi ya da bir ürünü olarak düşünülebilir. Çünkü kanto türü kadın ile özdeşleşen ve dolayısıyla kadın kimliğini ortaya çıkaran bir türdür. Bu tür ortaya çıktığı yıllarda tuluat tiyatrolarının tamamlayıcı unsuru ve müzik ve dansın bir arada olduğu bir tür olarak dikkat çekmektedir. Kantoyu ilk icra eden kişiler ise kadınlardır. Bu doğrultuda kanto icrasında kadınların ön planda olduğunu söylemek mümkündür. Fakat kanto icra edenlere ve kantoya eşlik edenlere bakıldığında gayrimüslim kadınlar olduğu görülmektedir. Bu durum münhasıran 19. yüzyılda Osmanlı’da sahneye çıkmanın Müslüman kadınlara yasak olması, toplumun ataerkil bir yapıya sahip olmasından dolayı kadınların ikinci planda kalması ve sanat yaşamlarının kısıtlanması ile açıklanmaktadır. Bu sebeplerden ötürü kadınların müzik sahasında arka planda kaldığı ya da çalışmalarının sınırlı olduğu belirtilmektedir. Başka bir ifadeyle kadınlar, erkek hegemonyasının etkisiyle küçümsenmektedir. Ancak Cumhuriyet dönemiyle beraber gayrimüslimlerin yanı sıra Müslüman kantocular da sahneye çıkmaya başlamışlardır. Bu minvalde gayrimüslim ya da Müslüman kadınlar tarafından icra edilen kantonun kadınlara erkekler gibi müzik icrasında eşitlik ve özgürlük imkânlarını tanıdığını ifade etmek mümkündür. Ayrıca mezkûr dönemde kanto türünde bazı değişimler söz konusudur. Bu değişimlerin başında plaklara kantolar da dahil olmak üzere muhtelif türde eserlerin kaydedilmesi gelmektedir. Bu dönemde plak kayıtlarında kadın okuyucuların sayısında da artış gözlenmektedir. Bunun yanı sıra plak kayıtlarında erkek okuyuculara da rastlanmaktadır. Özellikle 1920’li ve sonraki yıllarda kanto tango, rumba, çarliston, revü gibi türlerle bütünleşerek icra edilmeye başlamıştır. Bahsi geçen durum ise modernleşmenin müzik üzerindeki etkisinin kantodan sonra tango, rumba, çarliston, revü gibi şarkılarda kendini göstermeye başlamasıyla açıklanmaktadır. Ayrıca bu dönemde plaklarda yer alan çoğu esere fantezi isminin verildiği ve kantonun anlam değişikliğine uğrayarak genel bir tanıma dönüştüğü müşahede edilmektedir. 1950’li yıllarda kantonun radyo ve eğlence programlarında icra edildiği, 1960’lı yıllar sonrasında da gazino sahnelerinde görülmeye başladığı ve sonraki yıllarda sadece Ramazan aylarında icra edilen bir eğlence türü olduğu bilgilerine ulaşılmaktadır. 1970’li yıllara bakıldığında ise nadir de olsa kanto icra eden kadın sanatçılara rastlanmaktadır. Bunun dışında Seyfi Dursunoğlu (Huysuz Virjin) da kanto icrasında öne çıkmaktadır. Günümüzde de ortaoyunu, meddah, karagöz, fasıl, kukla gibi Ramazan eğlencelerinde kanto karşımıza çıkmaktadır. Ramazan ayı dışında ise muhtelif etkinliklerde, bayramlarda, yılbaşlarında ya da herhangi bir günde kanto icra edilebilmektedir. Fakat kanto bahsi geçen etkinliklerde nostaljik bir etkinlik olarak dikkat çekmektedir. Yakın geçmişe kadar bazı kantocular tarafından kanto türü yaşatılmaya çalışılsa da bu tür eski popülaritesini kaybetmeye başlamıştır. Bu çerçevede çalışmada Feminizm ekseninde kanto türü ve kanto ile özdeşleşen kadın kimliği ele alınmaya çalışılacaktır. Bu amaç doğrultusunda araştırmada belgesel tarama modeliyle elde edilen bilgilerin doküman analizi yapılacak ve veriler yorumlanacaktır.</description><identifier>ISSN: 2602-2923</identifier><identifier>EISSN: 2602-2923</identifier><identifier>DOI: 10.30622/tarr.1505391</identifier><language>tur</language><ispartof>Turkish Academic Research Review - Türk Akademik Araştırmalar Dergisi [TARR], 2024-08</ispartof><lds50>peer_reviewed</lds50><woscitedreferencessubscribed>false</woscitedreferencessubscribed><orcidid>0000-0001-7887-5921</orcidid></display><links><openurl>$$Topenurl_article</openurl><openurlfulltext>$$Topenurlfull_article</openurlfulltext><thumbnail>$$Tsyndetics_thumb_exl</thumbnail><link.rule.ids>314,776,780,860,27901,27902</link.rule.ids></links><search><creatorcontrib>Kaptan, Merve Nur</creatorcontrib><title>Feminizm Ekseninde Türk Müziğinde Bir Temsiliyet: Kanto Örneği</title><title>Turkish Academic Research Review - Türk Akademik Araştırmalar Dergisi [TARR]</title><description>Feminizm, kadınların içtimai hayattaki rolünü, haklarını genişletmeye çalışan, cinsiyet hiyerarşisini sona erdirmeyi hedefleyen bir düşünce hareketidir. Aynı zamanda kadınlara ve erkeklere fırsat eşitliği tanıyan bir eğilimdir. Bu çerçevede Feminizm, kadınların içinde bulunduğu durumu olumlu anlamda değiştirmeyi amaçlayan bir hareket olarak karşımıza çıkmaktadır. Temelde kadın ve erkek eşitliğine odaklanan Feminizmin sanat dallarını etkilediği gibi müzik sahasını da etkilediği bilinmektedir. Bu bağlamda bestekârlık, yorumculuk/icracılık, kompozitörlük gibi kadınların yer aldıkları etkinliklere odaklanan Feminist müzik bilimine göre müzik, toplumsal hayatın bir bildirisi ya da bir ürünü olarak tanımlanmaktadır. Araştırmanın ekseninde yer alan kanto türü de feminist müzik biliminin bir bildirisi ya da bir ürünü olarak düşünülebilir. Çünkü kanto türü kadın ile özdeşleşen ve dolayısıyla kadın kimliğini ortaya çıkaran bir türdür. Bu tür ortaya çıktığı yıllarda tuluat tiyatrolarının tamamlayıcı unsuru ve müzik ve dansın bir arada olduğu bir tür olarak dikkat çekmektedir. Kantoyu ilk icra eden kişiler ise kadınlardır. Bu doğrultuda kanto icrasında kadınların ön planda olduğunu söylemek mümkündür. Fakat kanto icra edenlere ve kantoya eşlik edenlere bakıldığında gayrimüslim kadınlar olduğu görülmektedir. Bu durum münhasıran 19. yüzyılda Osmanlı’da sahneye çıkmanın Müslüman kadınlara yasak olması, toplumun ataerkil bir yapıya sahip olmasından dolayı kadınların ikinci planda kalması ve sanat yaşamlarının kısıtlanması ile açıklanmaktadır. Bu sebeplerden ötürü kadınların müzik sahasında arka planda kaldığı ya da çalışmalarının sınırlı olduğu belirtilmektedir. Başka bir ifadeyle kadınlar, erkek hegemonyasının etkisiyle küçümsenmektedir. Ancak Cumhuriyet dönemiyle beraber gayrimüslimlerin yanı sıra Müslüman kantocular da sahneye çıkmaya başlamışlardır. Bu minvalde gayrimüslim ya da Müslüman kadınlar tarafından icra edilen kantonun kadınlara erkekler gibi müzik icrasında eşitlik ve özgürlük imkânlarını tanıdığını ifade etmek mümkündür. Ayrıca mezkûr dönemde kanto türünde bazı değişimler söz konusudur. Bu değişimlerin başında plaklara kantolar da dahil olmak üzere muhtelif türde eserlerin kaydedilmesi gelmektedir. Bu dönemde plak kayıtlarında kadın okuyucuların sayısında da artış gözlenmektedir. Bunun yanı sıra plak kayıtlarında erkek okuyuculara da rastlanmaktadır. Özellikle 1920’li ve sonraki yıllarda kanto tango, rumba, çarliston, revü gibi türlerle bütünleşerek icra edilmeye başlamıştır. Bahsi geçen durum ise modernleşmenin müzik üzerindeki etkisinin kantodan sonra tango, rumba, çarliston, revü gibi şarkılarda kendini göstermeye başlamasıyla açıklanmaktadır. Ayrıca bu dönemde plaklarda yer alan çoğu esere fantezi isminin verildiği ve kantonun anlam değişikliğine uğrayarak genel bir tanıma dönüştüğü müşahede edilmektedir. 1950’li yıllarda kantonun radyo ve eğlence programlarında icra edildiği, 1960’lı yıllar sonrasında da gazino sahnelerinde görülmeye başladığı ve sonraki yıllarda sadece Ramazan aylarında icra edilen bir eğlence türü olduğu bilgilerine ulaşılmaktadır. 1970’li yıllara bakıldığında ise nadir de olsa kanto icra eden kadın sanatçılara rastlanmaktadır. Bunun dışında Seyfi Dursunoğlu (Huysuz Virjin) da kanto icrasında öne çıkmaktadır. Günümüzde de ortaoyunu, meddah, karagöz, fasıl, kukla gibi Ramazan eğlencelerinde kanto karşımıza çıkmaktadır. Ramazan ayı dışında ise muhtelif etkinliklerde, bayramlarda, yılbaşlarında ya da herhangi bir günde kanto icra edilebilmektedir. Fakat kanto bahsi geçen etkinliklerde nostaljik bir etkinlik olarak dikkat çekmektedir. Yakın geçmişe kadar bazı kantocular tarafından kanto türü yaşatılmaya çalışılsa da bu tür eski popülaritesini kaybetmeye başlamıştır. Bu çerçevede çalışmada Feminizm ekseninde kanto türü ve kanto ile özdeşleşen kadın kimliği ele alınmaya çalışılacaktır. Bu amaç doğrultusunda araştırmada belgesel tarama modeliyle elde edilen bilgilerin doküman analizi yapılacak ve veriler yorumlanacaktır.</description><issn>2602-2923</issn><issn>2602-2923</issn><fulltext>true</fulltext><rsrctype>article</rsrctype><creationdate>2024</creationdate><recordtype>article</recordtype><recordid>eNqVjrEOgjAURRujiUQZ3fsDYGmFBEcJxMS4sTeoJXkBinllgQ9x9UfY8MNUwuDqdE9uznAI2XjMFSzgfNtkiK7nM1-E3oxYPGDc4SEX8x9eEtsYuDDBdoIJn1skSlQFGrqKxoVRGvRN0XTosaDnoe_g9RyfAyBNVWWghFY1e3rKdFPT4YFafYw1WeRZaZQ97Yo4SZxGR-eKtTGocnlHqDJspcfkGCu_sXKKFf_6b7rcSmE</recordid><startdate>20240824</startdate><enddate>20240824</enddate><creator>Kaptan, Merve Nur</creator><scope>AAYXX</scope><scope>CITATION</scope><orcidid>https://orcid.org/0000-0001-7887-5921</orcidid></search><sort><creationdate>20240824</creationdate><title>Feminizm Ekseninde Türk Müziğinde Bir Temsiliyet: Kanto Örneği</title><author>Kaptan, Merve Nur</author></sort><facets><frbrtype>5</frbrtype><frbrgroupid>cdi_FETCH-crossref_primary_10_30622_tarr_15053913</frbrgroupid><rsrctype>articles</rsrctype><prefilter>articles</prefilter><language>tur</language><creationdate>2024</creationdate><toplevel>peer_reviewed</toplevel><toplevel>online_resources</toplevel><creatorcontrib>Kaptan, Merve Nur</creatorcontrib><collection>CrossRef</collection><jtitle>Turkish Academic Research Review - Türk Akademik Araştırmalar Dergisi [TARR]</jtitle></facets><delivery><delcategory>Remote Search Resource</delcategory><fulltext>fulltext</fulltext></delivery><addata><au>Kaptan, Merve Nur</au><format>journal</format><genre>article</genre><ristype>JOUR</ristype><atitle>Feminizm Ekseninde Türk Müziğinde Bir Temsiliyet: Kanto Örneği</atitle><jtitle>Turkish Academic Research Review - Türk Akademik Araştırmalar Dergisi [TARR]</jtitle><date>2024-08-24</date><risdate>2024</risdate><issn>2602-2923</issn><eissn>2602-2923</eissn><abstract>Feminizm, kadınların içtimai hayattaki rolünü, haklarını genişletmeye çalışan, cinsiyet hiyerarşisini sona erdirmeyi hedefleyen bir düşünce hareketidir. Aynı zamanda kadınlara ve erkeklere fırsat eşitliği tanıyan bir eğilimdir. Bu çerçevede Feminizm, kadınların içinde bulunduğu durumu olumlu anlamda değiştirmeyi amaçlayan bir hareket olarak karşımıza çıkmaktadır. Temelde kadın ve erkek eşitliğine odaklanan Feminizmin sanat dallarını etkilediği gibi müzik sahasını da etkilediği bilinmektedir. Bu bağlamda bestekârlık, yorumculuk/icracılık, kompozitörlük gibi kadınların yer aldıkları etkinliklere odaklanan Feminist müzik bilimine göre müzik, toplumsal hayatın bir bildirisi ya da bir ürünü olarak tanımlanmaktadır. Araştırmanın ekseninde yer alan kanto türü de feminist müzik biliminin bir bildirisi ya da bir ürünü olarak düşünülebilir. Çünkü kanto türü kadın ile özdeşleşen ve dolayısıyla kadın kimliğini ortaya çıkaran bir türdür. Bu tür ortaya çıktığı yıllarda tuluat tiyatrolarının tamamlayıcı unsuru ve müzik ve dansın bir arada olduğu bir tür olarak dikkat çekmektedir. Kantoyu ilk icra eden kişiler ise kadınlardır. Bu doğrultuda kanto icrasında kadınların ön planda olduğunu söylemek mümkündür. Fakat kanto icra edenlere ve kantoya eşlik edenlere bakıldığında gayrimüslim kadınlar olduğu görülmektedir. Bu durum münhasıran 19. yüzyılda Osmanlı’da sahneye çıkmanın Müslüman kadınlara yasak olması, toplumun ataerkil bir yapıya sahip olmasından dolayı kadınların ikinci planda kalması ve sanat yaşamlarının kısıtlanması ile açıklanmaktadır. Bu sebeplerden ötürü kadınların müzik sahasında arka planda kaldığı ya da çalışmalarının sınırlı olduğu belirtilmektedir. Başka bir ifadeyle kadınlar, erkek hegemonyasının etkisiyle küçümsenmektedir. Ancak Cumhuriyet dönemiyle beraber gayrimüslimlerin yanı sıra Müslüman kantocular da sahneye çıkmaya başlamışlardır. Bu minvalde gayrimüslim ya da Müslüman kadınlar tarafından icra edilen kantonun kadınlara erkekler gibi müzik icrasında eşitlik ve özgürlük imkânlarını tanıdığını ifade etmek mümkündür. Ayrıca mezkûr dönemde kanto türünde bazı değişimler söz konusudur. Bu değişimlerin başında plaklara kantolar da dahil olmak üzere muhtelif türde eserlerin kaydedilmesi gelmektedir. Bu dönemde plak kayıtlarında kadın okuyucuların sayısında da artış gözlenmektedir. Bunun yanı sıra plak kayıtlarında erkek okuyuculara da rastlanmaktadır. Özellikle 1920’li ve sonraki yıllarda kanto tango, rumba, çarliston, revü gibi türlerle bütünleşerek icra edilmeye başlamıştır. Bahsi geçen durum ise modernleşmenin müzik üzerindeki etkisinin kantodan sonra tango, rumba, çarliston, revü gibi şarkılarda kendini göstermeye başlamasıyla açıklanmaktadır. Ayrıca bu dönemde plaklarda yer alan çoğu esere fantezi isminin verildiği ve kantonun anlam değişikliğine uğrayarak genel bir tanıma dönüştüğü müşahede edilmektedir. 1950’li yıllarda kantonun radyo ve eğlence programlarında icra edildiği, 1960’lı yıllar sonrasında da gazino sahnelerinde görülmeye başladığı ve sonraki yıllarda sadece Ramazan aylarında icra edilen bir eğlence türü olduğu bilgilerine ulaşılmaktadır. 1970’li yıllara bakıldığında ise nadir de olsa kanto icra eden kadın sanatçılara rastlanmaktadır. Bunun dışında Seyfi Dursunoğlu (Huysuz Virjin) da kanto icrasında öne çıkmaktadır. Günümüzde de ortaoyunu, meddah, karagöz, fasıl, kukla gibi Ramazan eğlencelerinde kanto karşımıza çıkmaktadır. Ramazan ayı dışında ise muhtelif etkinliklerde, bayramlarda, yılbaşlarında ya da herhangi bir günde kanto icra edilebilmektedir. Fakat kanto bahsi geçen etkinliklerde nostaljik bir etkinlik olarak dikkat çekmektedir. Yakın geçmişe kadar bazı kantocular tarafından kanto türü yaşatılmaya çalışılsa da bu tür eski popülaritesini kaybetmeye başlamıştır. Bu çerçevede çalışmada Feminizm ekseninde kanto türü ve kanto ile özdeşleşen kadın kimliği ele alınmaya çalışılacaktır. Bu amaç doğrultusunda araştırmada belgesel tarama modeliyle elde edilen bilgilerin doküman analizi yapılacak ve veriler yorumlanacaktır.</abstract><doi>10.30622/tarr.1505391</doi><orcidid>https://orcid.org/0000-0001-7887-5921</orcidid></addata></record>
fulltext fulltext
identifier ISSN: 2602-2923
ispartof Turkish Academic Research Review - Türk Akademik Araştırmalar Dergisi [TARR], 2024-08
issn 2602-2923
2602-2923
language tur
recordid cdi_crossref_primary_10_30622_tarr_1505391
source DOAJ Directory of Open Access Journals
title Feminizm Ekseninde Türk Müziğinde Bir Temsiliyet: Kanto Örneği
url https://sfx.bib-bvb.de/sfx_tum?ctx_ver=Z39.88-2004&ctx_enc=info:ofi/enc:UTF-8&ctx_tim=2025-02-07T22%3A23%3A46IST&url_ver=Z39.88-2004&url_ctx_fmt=infofi/fmt:kev:mtx:ctx&rfr_id=info:sid/primo.exlibrisgroup.com:primo3-Article-crossref&rft_val_fmt=info:ofi/fmt:kev:mtx:journal&rft.genre=article&rft.atitle=Feminizm%20Ekseninde%20T%C3%BCrk%20M%C3%BCzi%C4%9Finde%20Bir%20Temsiliyet:%20Kanto%20%C3%96rne%C4%9Fi&rft.jtitle=Turkish%20Academic%20Research%20Review%20-%20T%C3%BCrk%20Akademik%20Ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar%20Dergisi%20%5BTARR%5D&rft.au=Kaptan,%20Merve%20Nur&rft.date=2024-08-24&rft.issn=2602-2923&rft.eissn=2602-2923&rft_id=info:doi/10.30622/tarr.1505391&rft_dat=%3Ccrossref%3E10_30622_tarr_1505391%3C/crossref%3E%3Curl%3E%3C/url%3E&disable_directlink=true&sfx.directlink=off&sfx.report_link=0&rft_id=info:oai/&rft_id=info:pmid/&rfr_iscdi=true